HARİTA

Gaziantep

Yaşayan tarihi, iz bırakan lezzetleri ve kendine has kültürüyle “dünyanın gözbebeği” olan Gaziantep, Mezopotamya ile Akdeniz'in birleştiği yerde, Tarihi İpek Yolu'nun üzerinde her dönemde kültür ve ticaretin merkezi olagelmiş. Başta lahmacun ve baklava olmak üzere Gaziantep mutfağının dünyaya sunduğu sayısız lezzet sayesinde UNESCO tarafından 33 ülkeden 47 kenti içine alan “Yaratıcı Şehirler Ağı”na alınan Gaziantep, otobüs ve uçak ile ulaşımı çok kolay olan, çok sert iklim koşullarının yaşanmadığı, kültür, tarih ve lezzete doyacağınız bir keşif olanağı sunuyor. Tam anlamıyla bir “müzeler şehri” olan Gaziantep, kalesi, eski şehri, hanları, camileri, hamamları, konakları ve birçok ören yeriyle çok uzun bir “gezilecek yerler” listesi vadediyor.

Yapmadan Dönme

Yesemek Açık Hava Müzesi’nde heykellerin arasındaki karadutların tadına bakın.

Tanrıça Kubaba’nın kentini görün.

Zeugma Müzesi’ni gezin, sonra da Zeugma Ören Yeri’nde villaların grafitilerini okuyun, hayallere dalın; klinede şöyle bir oturun.

Teknelerle Rumkale’ye bir selam verin.

Çocuklarınızla Hayvanat Bahçesi ve Macera Parkı’nda çılgınca eğlenin; İslam Eserleri Müzesi’nde parfüm yapmayı deneyin.

Eski Antep sokaklarında, hanlarında kaybolun.

Önce baklava yapımını seyredin son yapılan baklavaları tadın!

Bunları Biliyor musunuz?

Çocuklar için Harikalar Diyarı; özellikle gençler için Erikçe Kayak Pisti ve Macera Parkı; herkes için Türkiye’nin en büyük doğal hayatı koruma ve rekreasyon alanı olan Hayvanat Bahçesi Gaziantep’te ailecek vakit geçirebileceğiniz yerler arasında.

Troya ve Harry Potter filmlerinde kullanılan yemenilerin Gaziantep'te üretildiğini biliyor musunuz?

Şu anda kapalı olan Gaziantep Tren Garı’nda bulunan Gar Lokantası’na mutlaka uğrayın. Hem atmosferi, hem de sunduğu lezzetleriyle benzersiz bir deneyim yaşayacağınıza emin olabilirsiniz.

Rakı içmeyi sevenlerin çok yakından bildiği bakır ehli keyflerin üretim yeri Gaziantep'tedir. Ehl-i keyfin ortasında rakı bardağının sığacağı bir hazne bulunur. Etrafında da buz konulacak bir daire bulunur. Ehli keyf sayesinde rakı ısınmaz, buz rakının içine atılmadığı için rakı her zaman dengesini korur. Ehli keyf yapımında bakırın tercih edilmesinin sebebi bakırın iletken özelliğidir.

Görülecek Yerler

Zeugma Mozaik Müzesi

Zeugma Mozaik Müzesi

30 bin metrekarelik kapalı alanda toplam bin 700 metrekare mozaiğin sergilendiği Zeugma Mozaik Müzesi, dünyanın en büyük mozaik müzesi. Müzenin bodrum katında M.S. 1. yüzyıla ait savaş tanrısı Mars heykeli, giriş katta Fırat kıyısındaki villalarda bulunan eşsiz güzellikteki mozaikler yer alıyor. Kazılarda çıkarılan Poseidon ve Euphrates ikiz villaları, mozaikler, duvar resimleri, çeşmeler, sütunlar ve duvarlar orijinal pozisyonlarında ve kazıda ele geçtiği boyutlarıyla sergileniyor. İkinci katta labirent şeklinde dizayn edilmiş gizemli odada ünlü ‘Çingene Kızı’ mozaiğinin mahsun bakışları büyüleyici. Müzede, 2.000 yıllık mozaiklerin yıllar içinde eksilen parçalarının lazer sistemiyle görsel olarak tamamlanması sayesinde geçmiş ve gelecek, şimdiki zamanda buluşuyor.

Zeugma Antik Kenti 

Zeugma Antik Kenti 

MÖ 300 yılında, Makedonya Kralı Büyük İskender’in komutanları tarafından Fırat Nehri’nin kıyısına kurulmuş Zeugma. Bir Roma lejyonunun kente yerleşmesiyle önemi daha da artmış. Nehir ticareti ve sosyal yaşamdaki hareketliliği ile bir cazibe merkezi olmuş ve Zeugma’ya yerleşen tüccarlar, komutanlar ve varlıklı insanlar, Fırat manzaralı teraslarda çok sayıda villa yaptırmış. Usta sanatçılar da Fırat Nehri’nden çıkardıkları renkli taşlarla bu villaların tabanlarını antik dönemin mitolojik konularını içeren mozaiklerle, duvarlarını ise fresklerle bezemiş. Kimi bir havuzun zemininde, kimi bir yemek salonunun duvarında kimi de odaların duvarında bulunmuş olan mitolojik Yunan tanrılarını betimleyen eşsiz mozaikleri yerinde görmek istiyorsanız, dünya üzerinde bu deneyimi Zeugma’daki gibi yaşayabileceğiniz çok az yer var. 

Karkamış Antik Kenti 

Karkamış Antik Kenti 

Yakındoğu Arkeolojisi’nin en önemli yerleşimlerinden biri olan Karkamış Antik Kenti’nde tarih öncesi kalıntıların yanı sıra, Erken ve Geç Hitit dönemlerinden iki ana yerleşim yeri saptandı. Buradaki kalıntıları incelerken gözünüz Hitit-Asur üslubu kabartmalarda olsun. Çoğunluğu, Geç Hitit dönemine ait kabartmalarda Tanrıça Kubaba ve onun adına yapılan tören alayındaki askerlerin, rahiplerin, çeşitli hayvanları taşıyan kişilerin, uzun ve düz kılıçlarla silahlanmış prenslerin, savaş arabalarının, karışık yaratıkların, koruyucu hayvanların yer aldığı tören alayı betimlemeleriyle, M.Ö. birinci bin yıl başlarındaki yaşam biçimine, giysilerine ve kültürüne göz atmış olacaksınız. 

Yesemek Açık Hava Müzesi 

Yesemek Açık Hava Müzesi 

M.Ö. 14.yy ile 7.yy arasında, Hitit uygarlığında Ortadoğu’nun en büyük taş ocağı ve heykel işleme atölyesi olan Yesemek, Asurlular’ın eline geçince atölyenin faaliyetlerine son verilmiş ve ustalar Asur’a götürülmüş. Ustaları giden atölyede her şey olduğu gibi kalmış; o andan itibaren Yesemek için zaman adeta donmuş. 110 dönümlük alan üzerinde, taslak işçiliğinin bütün safhalarını izleme imkânı bulduğunuz, dünyada eşi benzeri olmayan tarihi bir heykel okulu. Bugün yaklaşık olarak 300’ün üzerinde yontu taslağının toprak altından çıkarılıp belli bir düzende sergilendiği Yesemek Açık Hava Müzesi’nde taslakların büyük çoğunluğunu, Hitit kentlerinin kapılarının koruyucusu olan kapı aslanları oluşturuyor. Anıtsal sfenksler (kadın başlı kanatlı aslan), ayı adam, savaş arabası, dağ adamlar, av sahneleri atölyede bulunan diğer önemli eserler.

Takip et

Yanına al

x
x