HARİTA

Diyarbakır

12 medeniyete ait kitabelerin bulunduğu kalkan biçimli surları, taş köprüleri, izleri ile “tarihin taşlara yazıldığı” yerdir Diyarbakır. Günümüzden 12 bin yıl öncesine dayanan Yakındoğu’daki en eski yerleşim yerlerinden biri olan Körtik Tepe’den başlayarak, kimlere ev sahipliği yapmamış ki bu güzeller güzeli şehir: Roma İmparatorluğu, Akkoyunlular, Mervaniler, Artuklular, Emeviler, Abbasiler, Osmanlılar ve daha niceleri. Hepsine yurt olmuş Diyarbakır, hepsini beslemiş, hepsinden beslenmiş.
Geçmişte olduğu gibi bugün de ‘kültürün doğudaki başkenti’ olmayı sürdüren Diyarbakır, bereketli toprakların saklı hazinesine açılan bir kapı olmuş, el sanatlarındaki ustalığın sırrını bağrına nakşetmiş. Abidevi hanları, birbirinden estetik köprüleri ve nice tarihi yapılarıyla Diyarbakır zamanın ötesinden bir çağrı yapıyor ziyaretçilerine. 

Yapmadan Dönme

Dengbej evinde dengbejleri dinleyin.

Keçi Burcu’ndan Hevsel Bahçeleri’ni seyredin.

Hanlarda meyan kökü şerbeti ve menengiç kahvesi için.

Ulu Camii’ye, Eğil Peygamber kabirlerine uğrayın.

Diyarbakır müzelerini gezin, Çayönü kafataslı evini görün.

Suriçi’nde sokaklarda kaybolun.

Dünyanın sonuna gidin (Birkleyn)!

Bunları Biliyor musunuz?

Diyarbakır’da, güvercinlerin beslendiği ve gübresinin toplandığı yerlere, özel yapılara “boranhane” denir. Buna en güzel örnek Silvan yolundaki Tilelo Köyü’ndeki boranhanedir. Güvercin gübresinin ünlü Diyarbakır karpuzunun yetiştirilmesinde katkısı çok büyüktür.

Türkiye’nin en kaliteli şaraplık üzümleri sayılan Boğazkere ve Öküzgözü üzüm çeşitleri Çermik ve Çüngüş ilçelerinde yetiştirilir.

Dengbej ve Dengbej geleneği, Kürt kültürünün en eski sözlü edebiyatıdır. Dengbejler, klam (türkü) dediğimiz eserleri, kendileri üretir, çıplak sesle seslendirirler. Yaşar Kemal'in "Kürtlerin Homeros'u" olarak adlandırdığı sözlü edebiyatın, efsanelerin ve hikâyelerin anlatımıdır. Denbêjlik Kürt toplumunun yazılmamış hafızasıdır.



Görülecek Yerler

Diyarbakır Surları

Diyarbakır Surları

Dünyanın en eski ve en sağlam surlarından olan Diyarbakır Surları, Çin Seddi'nden sonra en uzun surlar niteliğinde. Yontma bazalt taştan yapılma surların kesin olarak ne zaman kimler tarafından yapıldığı bilinmiyor. Neredeyse tamamı ayakta duran, oyma ve kabartma motiflerle bezeli Diyarbakır Surları, beş buçuk kilometre boyunca eski Diyarbakır’ı çepeçevre sarıyor. 

Hevsel Bahçeleri

Hevsel Bahçeleri

Şehrin güneydoğusunda, surların hemen yamacında, Dicle’nin taşıdığı bereketli topraklarla oluşan cennet bahçesi Hevsel, çeşitli meyve ağaçları ve sebze bahçeleriyle binlerce yıl boyunca kentin sebze ve meyve ihtiyacını karşılamış. Göçmen kuşlara da ev sahipliği yapan Hevsel’de 108 kuş türü yaşıyor. Bu eşsiz güzellik, 2015 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alındı. Taşların şehrinden yeşile yolculuk yaparken, boyut değiştirmiş gibi hissedeceksiniz.

Zerzevan Kalesi

Zerzevan Kalesi

Çınar ilçesine 13 km mesafede bulunan ve Roma döneminde önemli bir sınır garnizonu görevini üstlenen Zerzevan Kalesi arkeolojik kalıntıları ile de göz kamaştırıyor. Zerzevan Kalesi’nin bulunduğu alan, antik ticaret yolunu korumak için Asur ve Pers dönemlerinde de askeri yerleşim ve yol güvenliği amaçlarıyla kullanılmış. 21 metre yüksekliğinde gözetleme ve savunma kulesi, 15 metre yüksekliğinde surlarıyla görkemli bir geçmişe sahip yerleşimde yapılan kazılarda ayrıca Mithras Tapınağı da ortaya çıkarıldı. 

Diyarbakır Müzesi (İçkale)

Diyarbakır Müzesi (İçkale)

Çınar ilçesine 13 km mesafede bulunan ve Roma döneminde önemli bir sınır garnizonu görevini üstlenen Zerzevan Kalesi arkeolojik kalıntıları ile de göz kamaştırıyor. Zerzevan Kalesi’nin bulunduğu alan, antik ticaret yolunu korumak için Asur ve Pers dönemlerinde de askeri yerleşim ve yol güvenliği amaçlarıyla kullanılmış. 21 metre yüksekliğinde gözetleme ve savunma kulesi, 15 metre yüksekliğinde surlarıyla görkemli bir geçmişe sahip yerleşimde yapılan kazılarda ayrıca Mithras Tapınağı da ortaya çıkarıldı. 

Ulu Camii

Ulu Camii

Şehrin merkezinde yer alan Ulu Camii’nin yapım tarihi kesin olarak bilinmiyor. MS 639 yılında Müslümanların kenti fethetmesinden önceki adı Mar Toma Kilisesi olan yapı, fetihten sonra camiye çevrilmiş. Anadolu’nun en eski camilerinden biri. Müslümanlar tarafından 5. Harem-i Şerif olarak bilinen camiye, Diyarbakır’da hüküm sürmüş bütün devletler büyük önem verdiği için sürekli onarılmış ve günümüze kadar tüm görkemini korumayı başarmış. Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah’tan Anadolu Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev’e, Artuklu, Akkoyunlu hükümdarları ve Osmanlı padişahlarından birçoğuna ait kitabe ve fermanlar caminin muhtelif yerlerinde görülebilir. 

Takip et

Yanına al

x
x