Siirt
Yukarı Mezopotamya’nın saklı şehri Siirt, zamanın taşıdığı izleri yüzyıllardır korumayı başaran, Cizre’nin sarp kayalıklarını kendine duvak yapan nazlı bir gelin gibidir. Mor dağların, yeşil vadilerin arasında 12 bin yıldır varlığını sürdüren kent kimi zaman küçük bir yerleşim, kimi zaman da önemli bir merkez olmuş. ‘Evliyalar Diyarı’ olarak da bilinen Siirt, belki de doğunun en çok din ve bilim adamı yetiştiren şehirlerinden biri. Her biri ayrı bir derya, ayrı bir değer olan bu kişilerin makamları günümüzde de Siirt’in inanç dünyasına birer ışık oluyor.
Yapmadan Dönme
Rasulhacar’dan Botan Vadisi’ni seyredin.
Botan Vadisi’ni keşfe çıkın.
21 Mart ve 23 Eylül’de mutlaka Tillo’ya gidin, güneş hadisesine şahit olun.
Sabatların altından geçin, Cas Evleri görün.
Veysel Karani Hazretleri’nin türbesine uğrayın.
Kızgın kuyuda pişirilen Siirt büryanını, perde pilavını, Siirt köftesini yemeden dönmeyin.
Tiftiğin iğ ile elde eğrilmesiyle üretilen ipliklerle dokunan Siirt battaniyesi ve kök boyadan üretilen jirkan kilimi alın.
Siirt fıstığı, Pervari balı ve bıttım sabunu alın.
Bakırcılar Çarşısı’ndan bakır eşyalar alın.
Sık taneli ve ekşimsi tadı olan zivzik narının tadına bakın.
Bunları Biliyor musunuz?
Zanaat, çiftçilik, bahçecilik ve hayvancılığın oldukça gelişmiş olduğu Siirt’te şehre has battaniyelerden fıstığa, endemik nar çeşitlerinden bin bir çiçekle derlenmiş bala kadar birçok ürün yetiştirilip üretilir.
Siirt’in iklimi tiftik keçisi yetiştiriciliğine oldukça elverişlidir. Siirt battaniyesi de tiftik keçisinden elde edilen saf tiftik ile üretilir. Elde edilen tiftik yıkama işleminden sonra iğ ile eğrilerek bükülür ve iplik elde edilir. Daha sonra iplik mahalli tezgâhlarda dokunur, bu dokumalar tarak vurularak işlenir ve Siirt battaniyesi elde edilir.
Siirt battaniyeleri başta krem rengi olmak üzere kahverengi, deve tüyü, siyah ve zeytin rengi gibi renklerden düz veya çeşitli desen ve motiflerle dokunur. Battaniye saf tiftikten yapıldığı için iklime göre ısıyı dengeler.
Zengin doğu kültürünün ürünü olan ve her biri ayrı bir hikâye sonucu ortaya çıkan kilimler ustasının duygularını yansıtır. Siirt kilimleri tamamen yün iplikten dokunur. İplikler kök boya kullanılarak boyanır ve bu doğal boya nedeniyle canlılığını yıllarca korur. Bölgenin en ünlü kilimi “Jirkan Kilimi”dir.
Siirt’teki bakır rezervlerinin bolluğu nedeniyle bakır işlemeciliği de en yaygın el sanatları arasındadır. Bakırcılar çarşısında güğüm, tencere, kazan, tas, tepsi gibi mutfak eşyalarını bulmak hala mümkündür.
Görülecek Yerler
Botan Vadisi
Dicle Nehri’nin en önemli kollarından biri olan Botan Çayı, eşine zor rastlanan coğrafi güzellikleri barındıran, Türkiye’nin en sarp ve dik vadilerinden birinin içinden akıyor. Günümüze kadar gelen çok sayıda arkeolojik höyük, antik yol, mağara, kilise kalıntısı, köprü, han, kale, cami ve değirmen barındıran Botan Vadisi’nde neolitik çağdan günümüze kadar insan yerleşimlerinin izini bulmak mümkün. Trekking için muhteşem rotalar sunan vadide yürüyüşleriniz sırasında yol boyunca köylere uğrayarak alışveriş de yapabilirsiniz.
Ulu Camii
Yüzyılların ötesinden gelen bu Selçuklu eserinde, Siirt'in sembolü haline gelen minarenin kaidesinde kufi yazılar, örgü ve yıldız motifleri bulunuyor. Gövdesindeki çini ve mozaikler ile Anadolu'da çini mozaiklerle süslenmiş ilk minare olduğu düşünülüyor. Siirt Ulu Camii, plan bakımından bölgede benzer örnekleri bulunan ulu camilerin öncüsü sayılıyor.
Tillo
Süryanice’de “yüksek ruhlar” anlamına gelen Tillo’ya eskiden, orada yaşayan ve yaşamış olan evliyalara hürmeten çıplak ayakla girilirmiş. Medrese kültürünün önemli merkezlerinden biri olan Tillo'da Şeyh Mansur, Şeyh Mücahid, İsmail Fakirullah ve Erzurumlu İbrahim Hakkı gibi pek çok İslâm âlimi yetişmiştir. Bugün hâlâ medreselerin öğrenci yetiştirdiği; Arnavut kaldırımlarında ilahi seslerinin yankılandığı bu kent, yüzyıllardır mistik havasını hiç kaybetmemiş. 1700’lerde Ay ile Dünya arasındaki mesafeyi hesaplayan bilgin İbrahim Hakkı Hazretleri de Tillo’da hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’nin türbesi için şaşırtıcı bir ışık düzeneği yapmış. Bu düzenek sayesinde güneş ışınları İsmail Fakirullah Hazretleri’nin bulunduğu türbenin başucunu aydınlatıyor.
Cas Evleri
İsmini bölgede bulunan bir tür kireç taşı malzemenin yakılıp, öğütülerek işlenmesi sonucunda üretilen özel harçtan alan Cas Evleri, genellikle iki veya üç katlı, özgün yöresel yapılar. Cas Evleri’ndeki işçilik ve detaylar, yerel mimarinin özgünlüğünü ortaya koyuyor.