Gastronomi
Binlerce yıldır misafir ettiği farklı kültürlerle yoğrulan “Bereketli Hilal”in verimli topraklarındaki yemek kültürü, bu farklı kültürlerin izlerini takip edebileceğimiz bir rehber gibi. Bu coğrafyada doğmuş, buraya ait olan özel lezzetler öylesine çok ki… Dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden olan bölgede buğday, baharat ve özellikle kuzu etinden yapılan yemekler öne çıkıyor. Buğday ve kuzu eti bölgedeki bereketi, baharatlar da ticaret yolu olma özelliğinin altını çiziyor gibi. Sadece Gaziantep’te baklava, kebap, lahmacun gibi tescillenmiş 391 çeşit yöresel yemek bulunuyor.
Adıyaman’da kış aylarının vazgeçilmez lezzeti kavurmalı hıtap ile Adıyaman tavasının tadına bakın, etsiz çiğ köfteyi muhakkak deneyin, Fırat'ın yanı başında alabalık yiyin, peynirli helvanın dondurmayla oluşturduğu efsane birlikteliğin tadını çıkarın.
Batman’da yalnızca Fırat ve Dicle’den çıkan Şabut balığıyla ziyafet çekin, odun ateşinde lezzetine lezzet katan pirzolayı deneyin, Batman’a özgü içli köfte kütülk yiyin, günün her saati haşlama ve kavurma bulabileceğinizi unutmayın.
Diyarbakır’da kahvaltıda, öğle ve akşam yemeklerinde ciğer kebabı yiyin, cevizlisi ayrı sarımsaklısı ayrı en güzel lahmacunların burada olduğunu unutmayın. Sac tava, kibe-mumbar, kaburga dolması, ayvalı kaburga, hepsini öğünlere yaymak gerek. Peki tatlı olarak baklava mı burma kadayıf mı? İşte bütün mesele bu. Hanlarda gezerken sıcak havada meyan kökü şerbeti nefis gider, biraz daha uzun oturuyorsanız da güzel bir menengiç kahvesi içerek dinlenin.
Gaziantep’te tartılardan uzak durun, kilo almadan ayrılmak mümkün değil! Beyran çorbasıyla güne başlayın. Başta Alinazik, yenidünya ve kuzu ciğer (cağırtlak) kebapları olmak üzere bulduğunuz tüm Gaziantep kebaplarından tadın. Kebapların üzerine bol kaymaklı, çekilmiş Antep fıstıklı ve şekerli katmer, baklava, havuç dilimi baklava, şöbiyet, dolama ve Antep fıstıklı kadayıf yemeden sofradan kalkmayın.
Kilis’te dillere destan Kilis tavadan sipariş edin ve olağanüstü bir el becerisi ürünü olan Kilis katmerini unutmayın. Kilis'e Halep'ten gelmiş bir tatlı olan cennet çamurunu ya da zencefil ile muskatın eşsiz bir buluşması olan şıhıl mahşi’yi denemekten çekinmeyin. Ravanda’daki anıt ağaçların altında muhakkak çay keyfi yapın.
Mardin’de belki adını ilk kez duyacağınız muhteşem bir sofra sizi bekliyor. Ama emin olun bu tatlar damağınızda kalacak. Irok, ikeybet, sembusek, alluciye… Hepsinden deneyin. Soğan kebabını, frik pilavını, tahinli kabak tatlısını unutmayın. Nusaybin’de kavurma, Savur’da dere kıyısında balık keyfi yapın.
Siirt’te kızgın kuyuda pişirilen Siirt büryanını, perde pilavını ve Siirt köftesini yemeden dönmeyin. İlaç niyetine içilen Şorbut zahtar (kekik çorbası) ile bıçak kebabının tadına bakın. Sık taneli ve ekşimsi tadı olan Zivzik narını kaçırmayın.
İsot diyarı Şanlıurfa’da günün her saati ciğer kebabı sizi bekliyor. Urfa usulü çiğköfte, Urfa sade kebabı, Birecik’te yetişen ‘Balcan’ ile yapılan patlıcan kebabı, bostana, semsek, ağzı açık ve ağzı yumuk gibi yöresel lezzetleri tatmadan Şanlıurfa’ya gittim demeyin. Sokak lezzetlerinin vazgeçilmezi lolaz dürümden yiyin. Gümrük Hanı’nda biraz soluklanırken hava soğuksa bir bardak çayla ısının, sıcaksa meyan kökü şerbeti ile serinleyin.
Şırnak’a özgü birbirinden lezzetli yiyeceklerle anın tadını çıkarın. Mumbar, bir tür içli köfte olan gutilik, helise, meyre, perde pilavı, kuliçe, şirani, gezu, kadgi difse… Hepsinden deneyin. Eğer kenti nisan ve mayıs aylarında ziyaret ederseniz, sadece bu aylarda bulunan yoğurtlu kengerin ayrıcalığını yaşayın.
Pazartesi hariç her gün saat 14.00’te Antep’te Tarihi Millet Hanı’nda yufka, sadeyağ, fıstık ve şıranın inanılmaz buluşmasını izleyin.