Rotalar

Zanaat yolu, Kent Müzesi’ne çok yakın bir yerde bulunan Eski Kent Duvarları içinde yer alan Bedendibi Sanat Sokağı ile başlamaktadır. Burada, ahşap oymacılığı, ebru, mücevher ve kaligrafi dahil olmak üzere bir dizi ürün üretilen birçok küçük atölye çalışmasına ev sahipliği yapan, birbirleriyle bağlantılı Osmanlı dönemine ait bir dizi bina göreceksiniz. Bedendibi Sanat Sokağı, Urfa Kent Müzesi ile sonlanmaktadır. Şanlıurfa’nın tarihi ve zanaat geleneklerini keşfetmek için müzede biraz vakit geçirin.

Kent Müzesi’nden sağa doğru, 1043 Sokağı’na dönüp yaklaşık üç dakika boyunca bu yolu izleyin; sola dönün ve 1017 Sokağı’nda ilk T kavşağından sola dönün. Güneybatı yönünden zikzak şeklinde birkaç dakika ilerleyin, 58 Meydanı’na ulaşacaksınız. Burada yola devam etmeden önce soluklanmak için 11 Nisan Kafesi’ne uğrayabilirsiniz. Bu kafenin 2018-2019 yılında faaliyete geçmesi beklenmektedir. 1014 Caddesi’ni ve ardından da Kazancı Bedih Caddesi’ni izleyerek güneybatı yönünde Mevlevihane Caddesi’ne doğru inmeye devam edin.

Mevlevihane Caddesi’ni soldan takip edin, ardından Mesarkiye Caddesi’ne doğru sağa dönün. Birkaç metre sonra kehribar dükkanlarının yoğunlaştığı bir pasaja ulaşacaksınız. Çağımızın sentetik materyallerinin yanı sıra, kehribar boynuz, fosil, kabuk, cam, değerli ahşap ve yontulmamış değerli taşlar şeklinde birçok ham madde halinde gelmektedir.

Mesarkiye Caddesi’nden geriye doğru ilerleyin, yolu geçin ve Balıklıgöl Caddesi boyunca batı yönlü yürümeye devam edin. Yoldaki virajın ardından solunuzda, Eski Pazar’ın orda bir giriş bulacaksınız. Burada, zamanınızın büyük kısmını Urfa’nın geleneksel el sanatlarını incelemekle geçireceksiniz. İlk durak; Gümrük Han’ın batı duvarında yer alan Sipahi Kilim Pazarı. Orada rengarenk kilimler, örtüler, kürkler ve keçeler bulabilirsiniz. Urfa kilimlerine yakından bakın: tüysüz, dokuma kilimlerdir ve en iyileri çift yönlüdür. Bölgenin bir geleneği olarak kilimlerin büyük kısmında şekilli kuşlar, hayvanlar ve çiçekler gibi geometrik motifler bulunmaktadır.

Sipahi Kilim Pazarı’nın etrafından geçerek tarihi Bedesten Pazarı’na ulaşacaksınız. 1562 yılında inşa edilmiş olan Pazar, Anadolu’da kendi tarihi kimlikleri ve orijinal mimarilerine bağlı kalan eski Türk pazarlarının en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Pazarda mor renk tonlarını kullanmaları ve Urfa halkına dair diğer popüler aksesuar ve kıyafetleri kullanmalarıyla tanınabilen geleneksel Urfa tekstiline ait bir dizi özellik bulacaksınız.

Sonraki aşamada, Gümrük Han’ın canlı avlusuna doğru ilerleyin. Kendinize bir masa bulun ve bir fincan demli çay, mırra kahvesi veya menengiç kahvesini yudumlayın. Ardından da, el sanatlarını sergileyen Gümrük Han’ın usta terzilerinin odalarına uğramak için üst kata çıkın.

Han’dan güneye doğru yürüdüğünüzde, geleneksel altın mücevherat satan bir yığın altın mücevher dükkanı göreceksiniz. Genellikle Şanlıurfa’daki altın, 22 karattır ve çok ince kalitede zanaatkar işidir. Her ne kadar burada yer alan dükkanlar daracık görünse de, her birindeki refah göz kamaştırmaktadır.

Altın mücevher dükkanlarından güneye, Bakırcılar Çarşısı’na doğru ilerleyin. Şanlıurfa’daki bakır işçiliği o kadar gelişmiştir ki, gümüş işçiliğinden neredeyse ayırt edilemez. Daha önceleri Hüseyniye Pazarı olarak bilinen bu çarşıda çorba kaselerinden tabaklara, tepsiden fincana, çanaklara dek her şeyi bulacaksınız. En çetrefilli ürünler arasında, pirinçten mangal ve bakır gümgüm (geleneksel olarak mırra kahvesi yapmak için kullanılan cezve) yer almaktadır.

Bakırcılar çarşısının yanında, büyük bir kapı ve girişin ardında çekici Barutçu Han bulunmaktadır. Kısa süre önce restore edilmiş olan 18.yüzyıl Osmanlı döneminden kalma Barutçu Han; “Urfa’nın en iyilerini” derlemek üzere bir mekan sunmak amacıyla modern çağ turizmi için dönüştürülmektedir. Merkezin 2018-2019 döneminde faaliyete geçmesi ve içinde yerel kalitede ürünlere odaklanılarak restoranların, kafelerin, özel sanat, zanaat ve gıda ürünleri sunan dükkanların yer alması beklenmektedir.

Pazardan batı yönünde çıkarak Balıklıgöl’e doğru ilerleyin. Gölün sağ kısmındaki sıra sütunların gerisinde ŞURKAV el sanatı dükkanlarını bulacaksınız. Burada her dükkanda keçeden deri kaplamaya, kaligrafiden sanata dek farklı bir ürün yelpazesi yer almaktadır.

Son olarak, Balıklıgöl Parkı üzerinden işlek Haleplibahçe Caddesi’ne doğru giden yolu izleyin. Kavşaktan Arkeoloji Parkı’na doğru geçin. Orada Hamarat Eller el sanatı dükkanlarını bulacaksınız. Bir kadın topluluğunun işlettiği bu dükkanlardan mozaik işleri, giysi ve bölgeye özgü geleneksel sanat biçimleri ve materyaller temelinde süslemeler gibi bir dizi el işi ürünü satın alabilirsiniz.