Rotalar
Dev Taşların Gizemi
Surların içinde yer alan ve Mahmudoğlu Kulesi adıyla bilinen Şanlıurfa Kent Müzesinden başlayıp, Dünyanın en eski tapınak yapılarına ev sahipliği yapan 12.000 yıllık Göbeklitepe’den devam eden tarihin ilk üniversitesi, konik kubbeli evleri ve farklı mimarisiyle dikkat çeken Harran ardından Soğmatara, dünyanın 8. Harikası diye bilinen Nemruta, Cendereye, Eski Kahta, Arsemiaya uzanan yollar… İnsanoğlu’nun binlerce yıllık sürevininde oluşturuduğu dev heykellerin izini süreceğiz bu tur güzergahında. MÖ 14.yy ile MÖ 7. yy arasında, yani günümüzden 3300 sene evvel heykel yapılmaya başlanan bu atölye, Ortadoğu’nun en büyük taş ocağı ve heykel işleme atölyesidir Yesemek. Yerli halk olan Hurriler’in çalıştığı atölye, bölgenin Hitit hâkimiyetine girdiği MÖ 2. bin yılının ikinci yarısında, Hitit Kralı I. Şuppiluma zamanında işletmeye açılmış. MÖ 7. yy’ın sonuna doğru Asurlular, atölyenin faaliyetlerine son vermiş ve ustaları Asur’a götürmüş. Ustaları giden atölyede her şey olduğu gibi kalmış; o andan itibaren Yesemek için zaman adeta donmuş. Tur güzergahımız bu olağanüstü Açık Hava Heykel Atölyesi ile başlıyor, Gaziantep çarşıları ile devam ediyor. Rotamızın ikinci en önemli durağı günümüzden 12.000 yıl öncesine tarihlenen ve bilinen en eski tapınak olan Göbeklitepe. Burada binlerce yıl öncesinde yapılmış olan 3-4 ton ağırlığında 6-7 m yüksekliğinde bezemeli taş dikitler insanı kendine hayran bırakıyor. Göbeklitepe’nin ardından güneşi Harran kubbelerinde batırıp rengarenk Urfa çarşılarında kayboluyoruz. Ve nihayet dünyada en güzel güneşin doğduğu ve battığı, Antiochos’un doğunun ve batının halkını ve tanrıları selamladığı Nemrut ile turumuzu noktalıyoruz. Bu turda kendimize hep aynı soruyu soruyoruz: Binlerce yıl önce insanoğlu elindeki sınırlı araç ve gereçle bu tonlarca ağırlığındaki eserleri nasıl yaptı, nasıl taşıdı, nasıl bu kadar zarif ve şaşırtıcı eserler oluşturdu? Göbeklitepe ile aynı döneme tarihlenen Karahantepe’yi unutmayın.